İstanbul Tıp Fakültesi 2004-2010
İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi Radyoloji İhtisası 2011-2015
Tatvan Devlet Hastanesi 2015-2017
İzmir Ekol Hastanesi 2017
İzmir Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi 2018 - halen
Uzun bir günün sonunda bacaklarınızın ağrıdığını ve ayak bileklerinizin şiştiğini fark edebilirsiniz. Bazen bu ağrılar dayanılmaz olabilir. Bacaklarınızda mavi şişmiş damarlar olduğunu biliyorsunuz ve belki de bunları sadece "varis" olarak görüp önemsemiyorsunuz.
Ama hiç durup şunu sordunuz mu; bu varisler acınıza sebep oluyor olabilir mi? Varisler ağrılı olabilir mi?
Kısacası, varislerin ağrıya sebep olma ihtimali vardır. Varisler sadece kozmetik bir sorun değildir. Varisli yetişkinlerin en az %70'inde buna bağlı bacak semptomları görülmektedir. Bu varis semptomlarının yaşam kalitenizi önemli ölçüde etkileyebileceğini öğrenmek sizi şaşırtabilir.
Bacaklarda genellikle görülen mavi veya mor renkli, kıvrımlı ve şişmiş damarlar, damaklardaki kaçak valfler nedeniyle kanın artan miktarının birikmesi sonucu oluşur. Bu kan miktarındaki artış, zaten zayıf olabilecek damar duvarlarında stres yaratır ve sonuç olarak damarlar genişler.
Bu genişlemiş damarlar görülebilir ve varisli insanlar genellikle bunlardan utanır ya da kendilerini kötü hissederler. Ama varisler sadece kozmetik bir sorun olmaktan daha fazlasıdır. Aslında önemli sorunlara neden olabilirler.
En sık rastlanan varis semptomları şunlardır:
Varisli bazı insanlar ayrıca şunları da deneyimleyebilir:
Ayrıca, varisler nedeniyle bazı nadir ancak ciddi tıbbi komplikasyonlar da oluşabilir. Aşağıdaki semptomlardan herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza başvurmalısınız.
Kanama – Varisli bir damara küçük bir yaralanma bile ciddi kanamalara neden olabilir. Bu, bu büyük damarların normal damarlardan daha fazla kan içermesi ve cilt yüzeyine daha yakın olmaları nedeniyle olabilir. Bir varis damarından kanamayı durduramıyorsanız, bir doktora görünmelisiniz.
Kızarık ve ağrılı bir damar – Varislerde kan pıhtıları oluşma olasılığı daha yüksektir, bu da tromboflebit adı verilen ağrılı bir duruma yol açabilir. Ara sıra, bu kan pıhtısı daha derin damarlara yayılabilir, bu da ciddi bir tıbbi durum olan derin ven trombozu ile sonuçlanabilir. Bir damarın çevresinde ağrı ve kızarıklık hissediyorsanız, hemen bir doktora başvurmalısınız.
Cilt değişiklikleri – Varisler ciltte sertleşme, renk değişiklikleri ve geçmeyen şişliklere neden olabilir.
Ülserasyon – İyileşmeyen açık yaralar da gelişebilir. Bu durum genellikle şişlik, küçük yaralanmaların iyileşmesini zorlaştırır.
Ağrılı kızarık bölge ile şişlik – Bu, ya bir kan pıhtısı ya da bir cilt enfeksiyonunun işareti olabilir. Nedenini belirlemek için bir doktora görünmelisiniz. Bir doktor, damardaki kan pıhtısını aramak için bir ultrason kullanabilir. Şişmiş, kızarık ve ağrılı bir bacak çok ciddi olabilir ve değerlendirilip tedavi edilmesi gerekir.
Bütün bu bilgiler oldukça ürkütücü gelebilir... ama varis şikayetleri olanlar için iyi haberler de var. Varis semptomlarıyla yaşamak zorunda değilsiniz. Bazı basit değişikliklerle rahatlama sağlayabilirsiniz:
Doktorunuz, başka varis tedavilerinin size yardımcı olup olmayacağı konusunda da size tavsiye verebilir. Mevcut bazı tedaviler şunları içerir:
Eğer varisleriniz olduğunu düşünüyorsanız veya tanı konmuşsa ve ağrınız veya yukarıda listelenen diğer semptomlarınız varsa, doktorunuzla konuşmalısınız. Doktorunuz, semptomlarınızın varislerle ilişkili olup olmadığını ve rahatlama sağlamak için sizin için neyin işe yarayacağını belirlemenize yardımcı olabilir. Varislerden kaynaklanan ağrılarla yaşamak zorunda değilsiniz. Seçenekleriniz var.
Kaynaklar:
i Wrona, M., Jockel, K., Pannier, F., Bock, E., Hoffmann, B., Rabe, E., Association of Venous Disorders with Leg symptoms: Results from the Bonn Vein Study 1. Eur J Vasc Endovasc Surg, 2015. 50: p. 260-267. http://www.ejves.com/article/S1078-5884(15)00333-0/pdf
ii Piazza, G., Varicose Veins. Circulation, 2014. 130: p. 582-587. http://circ.ahajournals.org/content/130/7/582.long
iii Mayo Clinic. Varicose Veins Overview. http://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/varicose-veins/home/ovc-20178078
iv American College of Phlebology, Treatment. http://www.phlebology.org/patient-information/conditions-treatments/treatment#conservative
Varis, kanın düzensiz akışı ve damar duvarlarının zayıflaması nedeniyle bacaklardaki toplardamarların genişlemesi ve şişmesi durumudur. Bacaklardaki bu genişlemiş damarlar mavi veya mor renkte görülebilir ve cilt yüzeyine yakın yerleşirler. Varisler, kanın bacaklardan kalbe dönüşünü sağlayan venlerdeki kapakların düzgün çalışmaması nedeniyle oluşur.
Varisler, bazı durumlarda bacak ağrısına ve rahatsızlığa neden olabilir. Varise bağlı bacak ağrısının yaygın belirtileri şunlardır:
Varis oluşumunun başlıca nedenleri şunlardır:
Varis tedavisi, ağrıyı ve rahatsızlığı hafifletmeye, komplikasyonları önlemeye ve görünümü iyileştirmeye yöneliktir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:
Varis ve bacak ağrısı, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Başlangıçta kendi kendine bakım önlemleri ve daha az invaziv tedavi yöntemleri uygulanarak ağrı ve rahatsızlık hafifletilebilir. Eğer bu yöntemlerle belirtiler kontrol altına alınamazsa, doktorunuz cerrahi tedavi seçeneklerini değerlendirebilir. Tedavi sürecinde doktorunuzla işbirliği içinde olmak ve önerilen tedavi planını uygulamak önemlidir.
Daha Fazla Bilgi İçin Güvenilir Kaynaklar
Türk Kalp Vakfı: Varisler ve Tedavisi https://www.turkkalpvakfi.org.tr/v2/tr/icerik.aspx?ID=42
Sağlık Bakanlığı: Varis Nedir? Neden Olur? Tedavisi Nasıldır? https://www.saglik.gov.tr/TR,10253/varis-nedir-neden-olur-tedavisi-nasil-dir.html
Türkiye Fleboloji Derneği http://www.fleboloji.org.tr/
Amerikan Kalp Birliği: Varis Hakkında Bilmeniz Gerekenler https://www.heart.org/en/health-topics/venous-insufficiency/varicose-veins
Mayo Clinic: Varisler Hakkında https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/varicose-veins/symptoms-causes/syc-20350643
Johns Hopkins Medicine: Bacak Ağrısı Nedenleri ve Tedavisi https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/leg-pain-causes-and-treatment
Varisler, özellikle bacaklarda bulunan genişlemiş ve şişmiş damarlardır. Bu damarlar, genellikle mavi veya koyu mor renkte olup, cilt üzerinde belirgin hale gelirler. Hem estetik hem de sağlık sorunlarına neden olabilen varisler, günlük yaşamı etkileyebilir ve tedavi edilmediğinde daha ciddi sorunlara yol açabilir. Endovenöz varis tedavisi, bu damar problemlerini çözmeye yönelik modern ve etkili bir yöntemdir.
Endovenöz varis tedavisi, varisli damarları termal veya kimyasal tekniklerle kapatmayı amaçlayan minimal invaziv bir tedavidir. Genel olarak, bu tedaviler hızlı, etkili ve düşük komplikasyon riski ile gerçekleştirilir.
Endovenöz Varis Tedavisi Türleri
Endovenöz Lazer Tedavisi (EVLT) Endovenöz lazer tedavisi, lazer enerjisi kullanarak varisli damarları tedavi eden bir yöntemdir. Lazer, damar içine yerleştirilen ince bir fiber ile uygulanır ve bu ısı enerjisi damarı kapatır. Bu tedavi genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve hastanın hemen günlük yaşamına dönmesine olanak tanır.
Radyofrekans Ablasyon (RFA) Radyofrekans ablasyon, radyo frekans enerjisi kullanarak varisli damarları kapatır. Bu yöntemde, damar içine yerleştirilen bir kateter aracılığıyla enerji uygulanır ve damarın sıcaklık etkisiyle kapanması sağlanır. RFA da genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastanın hızlı bir iyileşme süreci olur.
Skleroterapi Skleroterapi, varisli damarlara özel bir solüsyon enjekte edilerek tedavi sağlayan bir yöntemdir. Bu solüsyon, damar duvarlarında tahrişe ve iltihaplanmaya neden olur, bu da damarın kapanmasına ve vücut tarafından zamanla emilmesine yol açar. Skleroterapi, daha küçük varisler ve örümcek damarlar için etkili bir tedavi yöntemidir.
Ön değerlendirme ve teşhis Öncelikle, uzman doktor tarafından yapılan muayene ve Doppler ultrasonografi ile varislerin şiddeti ve konumu belirlenir. Buna göre en uygun tedavi yöntemi seçilir.
Tedavi uygulaması Seçilen yönteme göre, endovenöz tedavi uygulanır. Genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilen bu işlemler, yaklaşık olarak 30 dakika ila 1 saat sürer. İşlem süresi, tedavi edilecek varis sayısına ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir.
İyileşme süreci Tedavi sonrası, hastalar genellikle hemen ayağa kalkabilir ve günlük yaşamlarına dönebilirler. Doktorun önerisi üzerine, hastaların belirli bir süre kompresyon çorabı kullanmaları istenebilir. Bu, tedavi edilen damarların iyileşmesine ve kan akışının düzelmesine yardımcı olur.
Kontrol ve takip Tedavi sonrası, hastaların düzenli olarak kontrole gelmesi önemlidir. Bu kontrollerde, tedavi edilen varislerin durumu ve olası komplikasyonlar değerlendirilir. Gerekli durumlarda, ilave tedaviler uygulanabilir.
Minimal invaziv: Bu yöntemler, açık cerrahiye kıyasla daha az invazivdir ve daha az travma oluşturur.
Endovenöz varis tedavisi, varisli damarların etkili ve güvenli bir şekilde tedavi edilmesini sağlar. Minimal invaziv olması ve hızlı iyileşme süreçleri ile hastalar için ideal bir seçenektir. Eğer siz de varis sorunları yaşıyorsanız, bir uzmana başvurarak bu tedavi yöntemlerinden yararlanabilir ve sağlıklı bir yaşama adım atabilirsiniz.
Anüler yırtık, intervertebral diskte oluşan bir yırtıktır. Intervertebral diskler, omurgamızda yer alan kemiklerin arasına yerleştirilmiş olan yapılardır. Bu diskler, hareket esnasında esneme ve sıkışma gibi işlevleri yerine getirmektedir. Diskler, sıvı dolu bir kapsül şeklinde bulunur ve bu sıvı, disklerin esnekliklerini sağlar.
Anüler yırtık, diskteki anüler bölgede (dış katman) oluşan bir yırtıktır. Bu yırtık, diskte bulunan sıvı maddenin dışarı kaçmasına neden olur ve disk esnekliği azalır. Dışarı kaçan sıvı sertleşerek protrüde olur. Sinir köküne veya çevre dokulara bası yapabilir.
Anüler yırtık, ağrı, sertleşme ve hareket kısıtlaması gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ağrı, yırtık oluştuğu bölgede veya bu bölgeye yakın bölgelerde hissedilebilir ve hareketler sırasında daha da artabilir. Sinirlere bası yaparak bacaklara veya kollara vuran ağrı yapabilir. Sertleşme, diskteki sıvı madde kaybı nedeniyle oluşur ve hareket kısıtlamasına neden olabilir. Ağrı, sertleşme ve hareket kısıtlaması nedeniyle kişinin günlük aktivitelerini yapması zorlaşabilir.
Anüler yırtık tedavisinde, non-invazif yöntemler tercih edilir. Fizik tedavi, ağrı kesici ilaçlar ve cerrahi gibi tedavi seçenekleri mevcuttur. Ancak, cerrahi tedavinin gerekli olduğu durumlar genellikle nadir görülür. Öncelikle, ağrı azaltmak ve hareket kısıtlamasını azaltmak için non-invazif yöntemler tercih edilir.
Anüler yırtık, intervertebral diskte oluşan bir yırtıktır ve genellikle ilerlemekte olan bir durum değildir. Ancak, eğer tedavi edilmezse diskteki sıvı madde kaybı devam edebilir ve disk esnekliği daha da azalabilir. Bu, diskteki diğer yapılar arasındaki sürtünmeyi arttırabilir ve dolayısıyla ağrı, sertleşme ve hareket kısıtlaması gibi belirtileri daha da kötüleştirebilir. Yırtığa bağlı bir fıtık oluşmazsa, bu fıtık zamanla büyüyebilir.
Intervertebral diskler, spinal kolonun arasındaki hareketli bölgelerdir ve vücudun ağırlığını taşımakta ve esneme sağlamaktadır. Diskler, bir dış katman olan annulus fibrosus ve bir iç katman olan nükleus pulposus'dan oluşur. Nükleus pulposus, sıvı-jel benzeri bir madde içerir ve annulus fibrosus ise güçlü bir yapıya sahiptir.
Ancak, zamanla veya yaralanmalardan dolayı, annulus fibrosus'un zayıflaması sonucu, nükleus pulposus dışarı sızabilir. Bu durumda, disk arasındaki boşluğa sızan nükleus pulposus, spinal sinirlere veya komşu spinal bölgelerin arasına doğru ilerler. Bu durumda, disk protrüzyonu oluşur.
Disk protrüzyonu, ağrıya yol açabilir ve spinal bölgelerin hareketlerini kısıtlayabilir. Ayrıca, spinal sinirlere baskı yapabilir ve buna bağlı olarak, ağrı, uyuşma veya güçsüzlük gibi semptomlar ortaya çıkabilir.
Santral protrüzyon, intervertebral disklerin içindeki sıvının, disk arasındaki zayıf noktalardan merkezi bölgede dışarı sızması sonucu oluşan bir durumdur. Bu durumda, disklerin yapısı bozulur ve merkezi bölgede ilerler. Bu tip protrüzyon, spinal sinirlere veya spinal korda doğrudan baskı yapabilir ve semptomlar olarak ağrı, uyuşma veya güçsüzlük ortaya çıkabilir.
Parasantral protrüzyon, intervertebral disklerin içindeki sıvının, disk arasındaki zayıf noktalardan yan taraflarda dışarı sızması sonucu oluşan bir durumdur. Bu durumda, disklerin yapısı bozulur ve yan taraflarda ilerler. Bu tip protrüzyon, spinal sinirlere veya spinal korda doğrudan baskı yapmasa bile, spinal bölgelerin hareketlerini kısıtlayabilir ve ağrı, sızıntı veya sızıntıya yol açabilir.
Foraminal protrüzyon, intervertebral disklerin içindeki sıvının, disk arasındaki zayıf noktalardan foraminal bölgelerde (intervertebral foramen) dışarı sızması sonucu oluşan bir durumdur. Bu durumda, disklerin yapısı bozulur ve foraminal bölgelerde ilerler. Foraminal bölgeler, spinal sinirlerin veya spinal kordun geçtiği bölgelerdir. Bu nedenle, foraminal protrüzyon, spinal sinirlere veya spinal korda doğrudan baskı yapabilir ve semptomlar olarak ağrı, uyuşma veya güçsüzlük ortaya çıkabilir.
L4-5 ve L5-S1 düzeyinde santral protrüzyon, intervertebral diskler arasındaki boşlukta, nükleus pulposusun arka tarafından dışarı sızmasıdır. Bu durumda, disk arasındaki boşluğa sızan nükleus pulposus, spinal sinirlere veya komşu spinal bölgelerin arasına doğru ilerler. L4-5 ve L5-S1 düzeyi, bel bölgesinde bulunan spinal segmentlerdir ve bu düzeylerde oluşan bir protrüzyon, bel ağrısı, bacak ağrısı, uyuşma veya güçsüzlük gibi semptomlar yaratabilir.