Tedavi Prosedürleri

Tedavi Prosedürleri (7)

Multidisipliner yaklaşımla, minimal invaziv prosedürler, ilaçlar, fizik tedavi veya cerrahi değerlendirme gibi opsiyonlar kişinin durumuna göre değerlendirilebilir. 

Varisler, özellikle bacaklarda bulunan genişlemiş ve şişmiş damarlardır. Bu damarlar, genellikle mavi veya koyu mor renkte olup, cilt üzerinde belirgin hale gelirler. Hem estetik hem de sağlık sorunlarına neden olabilen varisler, günlük yaşamı etkileyebilir ve tedavi edilmediğinde daha ciddi sorunlara yol açabilir. Endovenöz varis tedavisi, bu damar problemlerini çözmeye yönelik modern ve etkili bir yöntemdir.

Endovenöz Varis Tedavisi Nedir?

Endovenöz varis tedavisi, varisli damarları termal veya kimyasal tekniklerle kapatmayı amaçlayan minimal invaziv bir tedavidir. Genel olarak, bu tedaviler hızlı, etkili ve düşük komplikasyon riski ile gerçekleştirilir.

Endovenöz Varis Tedavisi Türleri

  1. Endovenöz Lazer Tedavisi (EVLT) Endovenöz lazer tedavisi, lazer enerjisi kullanarak varisli damarları tedavi eden bir yöntemdir. Lazer, damar içine yerleştirilen ince bir fiber ile uygulanır ve bu ısı enerjisi damarı kapatır. Bu tedavi genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve hastanın hemen günlük yaşamına dönmesine olanak tanır.

  2. Radyofrekans Ablasyon (RFA) Radyofrekans ablasyon, radyo frekans enerjisi kullanarak varisli damarları kapatır. Bu yöntemde, damar içine yerleştirilen bir kateter aracılığıyla enerji uygulanır ve damarın sıcaklık etkisiyle kapanması sağlanır. RFA da genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastanın hızlı bir iyileşme süreci olur.

  3. Skleroterapi Skleroterapi, varisli damarlara özel bir solüsyon enjekte edilerek tedavi sağlayan bir yöntemdir. Bu solüsyon, damar duvarlarında tahrişe ve iltihaplanmaya neden olur, bu da damarın kapanmasına ve vücut tarafından zamanla emilmesine yol açar. Skleroterapi, daha küçük varisler ve örümcek damarlar için etkili bir tedavi yöntemidir.

 

Endovenöz Varis Tedavisi Süreci

    1. Ön değerlendirme ve teşhis Öncelikle, uzman doktor tarafından yapılan muayene ve Doppler ultrasonografi ile varislerin şiddeti ve konumu belirlenir. Buna göre en uygun tedavi yöntemi seçilir.

    2. Tedavi uygulaması Seçilen yönteme göre, endovenöz tedavi uygulanır. Genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilen bu işlemler, yaklaşık olarak 30 dakika ila 1 saat sürer. İşlem süresi, tedavi edilecek varis sayısına ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir.

    3. İyileşme süreci Tedavi sonrası, hastalar genellikle hemen ayağa kalkabilir ve günlük yaşamlarına dönebilirler. Doktorun önerisi üzerine, hastaların belirli bir süre kompresyon çorabı kullanmaları istenebilir. Bu, tedavi edilen damarların iyileşmesine ve kan akışının düzelmesine yardımcı olur.

    4. Kontrol ve takip Tedavi sonrası, hastaların düzenli olarak kontrole gelmesi önemlidir. Bu kontrollerde, tedavi edilen varislerin durumu ve olası komplikasyonlar değerlendirilir. Gerekli durumlarda, ilave tedaviler uygulanabilir.

Endovenöz Varis Tedavisi Avantajları

Minimal invaziv: Bu yöntemler, açık cerrahiye kıyasla daha az invazivdir ve daha az travma oluşturur.

  1. Hızlı iyileşme: Endovenöz varis tedavisi sonrasında hastaların iyileşme süreçleri genellikle hızlıdır ve normal yaşamlarına hemen dönebilirler.
  2. Düşük komplikasyon riski: Bu tedaviler, düşük komplikasyon riski ile gerçekleştirilir ve olası yan etkilerin görülme olasılığı düşüktür.
  3. Estetik sonuçlar: Endovenöz tedaviler, cerrahi iz bırakmaz ve daha iyi estetik sonuçlar sunar.

Endovenöz varis tedavisi, varisli damarların etkili ve güvenli bir şekilde tedavi edilmesini sağlar. Minimal invaziv olması ve hızlı iyileşme süreçleri ile hastalar için ideal bir seçenektir. Eğer siz de varis sorunları yaşıyorsanız, bir uzmana başvurarak bu tedavi yöntemlerinden yararlanabilir ve sağlıklı bir yaşama adım atabilirsiniz.

PRP enjeksiyonları eklem ortamında hücresel iyileşme sağlamaktadır. PRP tedavisi dejeneratif diz hastalıklarında diz eklem hareketlerinde iyileşme ve ağrıda azalma sağlamaktadır. Tedavinin eklem kıkırdağının yenilenmesini sağlayarak, eklem içinde yastıkçık görevi görerek ve iyileşme sürecinin başlamasına yardımcı olan kök hücrelerin uyandırarak iyileşmeye sağladığı düşünülmektedir. 

Yapılan çalışmalarda PRP, eklemlerde hasar görmüş eklem kıkırdağının onarımı ve rejenerasyonunu modüle eder ve mezenşimal kök hücre migrasyonu, proliferasyonu ve artiküler kondrositlerin (kıkırdak hücreleri) farklılaşmasının uyarılmasıyla kıkırdak dejenerasyonunu geciktirir (1). Yani, dizde kök hücreler birçok düzeyde tamirden sorumlu görünmektedir. PRP kök hücreleri hücreleri yaralanma bölgesine çağırarak (migrasyonu),  kök hücrelerininden daha fazla oluşturarak  (proliferasyonu) ve kıkırdak hücrelerini kıkırdak dokusuna dönüştürerek dizde tamiri sağlar.  

1980’lerin sonlarında tanıştığımız oksijen-ozon enjeksiyonları bugüne dek Avrupa’da %78.7 başarı oranıyla  20,000’den fazla hastada uygulandı (1).

Ozon Diskektomi Nedir?

Ozon diskektomi, ozon gazının direkt olarak hastalıklı diske enjekte edildiği minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, disk içerisindeki hidrojen peroksit ve lipit oksidasyonu sonucu oluşan kimyasal reaksiyonlar sayesinde hasar görmüş dokuların küçülmesine ve iltihaplanmanın azalmasına yardımcı olur. Böylelikle, sinir köklerine baskı yapan disk doku azalır ve hastanın ağrısı hafifler.

Diskosan Tedavisi Nedir?

Diskosan tedavisi, ozon diskektomi ile birlikte kullanılan ve ozon gazının yerine disk içerisine sıvı biyolojik madde enjekte edilen başka bir minimal invaziv yöntemdir. Diskosan, diskin su tutma kapasitesini artırarak ve yapısal hasarı onararak hastalıklı diskin sağlığına kavuşmasına yardımcı olur.

Proloterapi Nedir?

Proloterapi, ağrılı eklemlere ve bağlara özel bir solüsyon enjekte edilerek yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu solüsyon, vücuttaki doğal iyileşme sürecini uyaran ve hasarlı dokuların onarılmasına yardımcı olan maddeleri içerir. Proloterapi, kronik eklem ağrısı, bağ yırtıkları, tendon zedelenmeleri ve osteoartrit gibi durumların tedavisinde kullanılabilir. Proloterapi (diğer adıyla rejeneratif enjeksiyon terapisi) artrit veya travma nedeniyle zayıflamış eklemleri güçlendirmek için vücudun doğal iyileşme sürecini uyaran tanınmış, cerrahi olmayan bir girişimdir.

proloterapi

Proloterapi Nasıl Çalışır?

Proloterapi işlemi şu adımları içerir:

  1. Hastanın ağrılı bölgeye yerleştirilmesi ve lokal anestezi ile uyuşturulması.
  2. Doktor, ağrılı bölgeye özel bir solüsyon enjekte eder. Bu solüsyon, genellikle doğal şekerler, büyüme faktörleri ve diğer maddeler içerir.
  3. Enjekte edilen solüsyon, hasarlı dokuların onarılmasını hızlandıran ve ağrıyı hafifleten doğal iyileşme sürecini başlatır.
  4. İyileşme süreci, enjekte edilen solüsyonun doğal inflamasyon ve onarım mekanizmalarını uyararak gerçekleşir.

Ligaman ve tendonlarda gerilme, yırtılma veya parçalanma olduğunda eklemler zayıflar, hareket kabiliyetini yitirir ve ağrı başlar. Anti-inflamatuar ilaçlar ve cerrahi gibi geleneksel yöntemler eklemin stabilizasyonunu sağlamak ve ağrının kalıcı olarak geçmesi için sıklıkla yetersiz kalır.

Proloterapi, bu zayıflamış noktalarda ağrıya sebebiyet veren durumu  tedavi ederek eklemin kalıcı olarak stabilizasyonunu sağlama yeteneğine sahiptir. Duruma göre özel seçilmiş maddeler direk olarak ağrıyan veya hasarlı alana enjekte edildiğinde proloterapi hafif, kontrollü bir inflamasyona neden olarak vücudu uyarıp yeni tendon veya ligaman liflerinin yapılmasını tetikler, böylece zayıflamış yapılar güçlenmeye başlar. Eklem sağlamlaştıkça ağrı azalacaktır.

Proloterapi Avantajları

Proloterapi, ağrılı eklemler ve bağlar için bir dizi avantaj sunar:

  • Minimal invaziv: Proloterapi, cerrahi müdahaleye göre daha az invaziv bir seçenektir ve daha kısa iyileşme süresi sunar.
  • Düşük komplikasyon riski: Proloterapi, düşük komplikasyon riski ile gerçekleştirilir ve genellikle hastaların günlük yaşamlarına kısa sürede dönmelerine olanak tanır.
  • Doğal iyileşme: Proloterapi, vücudun doğal iyileşme süreçlerini kullanarak hasarlı dokuların onarılmasına yardımcı olur.

Kimler İçin Uygun?

Proloterapi, kronik eklem ağrısı, bağ yırtıkları, tendon zedelenmeleri ve osteoartrit gibi durumlar yaşayan ve cerrahi müdahaleye uygun olmayan veya bu seçeneği tercih etmeyen hastalar için uygun olabilir. Doktorunuz, proloterapi tedavisinin sizin için uygun olup olmadığını belirlemek için detaylı bir değerlendirme yapacaktır.

Proloterapi, ağrılı eklemler ve bağlarda doğal iyileşme sürecini kullanarak etkili bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ağrıları hafifletmek ve hareket kabiliyetini artırmak için uygun bir seçenek olabilir. Eğer eklem ve bağ ağrıları yaşıyorsanız, bir doktora başvurarak proloterapi ve diğer tedavi seçenekleri hakkında bilgi almanız önemlidir.

proloterapie

Proloterapi hangi hastalıklarda uygulanır?

Proloterapi, özellikle eklem ve bağlarda ağrı ve fonksiyon kaybına neden olan çeşitli durumlar için etkili bir tedavi yöntemi olabilir. İşte proloterapi ile tedavi edilebilecek bazı hastalıklar ve durumlar:

  1. Osteoartrit: Kireçlenme olarak da bilinen osteoartrit, eklemlerde kıkırdak kaybı nedeniyle ağrı ve sertliğe yol açar. Proloterapi, kıkırdak hasarını onarmaya ve eklem fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olarak ağrıyı hafifletir.

  2. Tendinit: Tendinit, tendonlarda iltihap ve ağrıya neden olan bir durumdur. Proloterapi, tendonların doğal iyileşme sürecini destekleyerek ağrıyı azaltır ve hareket kabiliyetini iyileştirir.

  3. Ligament zayıflığı ve gevşemesi: Proloterapi, zayıf ve gevşek ligamentleri güçlendirmeye ve desteklemeye yardımcı olabilir. Bu, eklem stabilitesini artırarak ağrı ve sertliği azaltır.

  4. Bel ve boyun ağrısı: Proloterapi, bel ve boyun ağrısı için etkili bir tedavi olabilir. Bu ağrılar, faset eklemlerdeki kireçlenme, disk dejenerasyonu veya kas ve bağlardaki zayıflık nedeniyle oluşabilir. Proloterapi, bu bölgelerdeki yapıları güçlendirerek ağrıyı azaltır ve fonksiyonu iyileştirir.

  5. Spor yaralanmaları: Proloterapi, sporla ilgili yaralanmaların tedavisinde de kullanılabilir. Bu tedavi yöntemi, tendon ve ligament yaralanmalarının yanı sıra menisküs yırtıkları ve kas zorlanmalarında da etkili olabilir.

  6. Fibromiyalji: Fibromiyalji, yaygın kas ve iskelet sistemi ağrısı ile ilişkilendirilen kronik bir durumdur. Proloterapi, fibromiyalji hastalarında ağrıyı yönetmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

  7. Bursit: Bursit, eklem yakınındaki bursaların iltihaplanması nedeniyle ağrı ve şişliğe yol açar. Proloterapi, bursitli eklemlerde ağrıyı hafifletmeye ve fonksiyonu iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Proloterapi kaç seans yapılır?

Proloterapi 50 yılı aşkındır yapılmakta olan oldukça güvenilir bir işlemdir. Gereken seans sayısı durumun ciddiyetine ve tedavi edilen alana göre değişir. Ortalama olarak 2 hafta aralarla 4-6 seans yeterli olmaktadır. Bir seans süresince birden fazla ağrılı alan tedavi edilebilir ve birçok hasta bir-iki tedaviden sonra ağrılarının azaldığını veya geçtiğini belirtmektedir.  Proloterapinin sunduğu ağrı kontrolü akupunktur, kayropraktiker, fizik tedavi ve ilaçlar gibi diğer ağrı tedavisi yöntemlerine benzememektedir. Proloterapi  tendon, kıkırdak ve ligamanları ilgilendiren kronik ağrılı durumlarda her zaman düşünülmelidir. Aynı zamanda spor yaralanmalarında da etkili bir tedavi olan proloterapi Spor Hekimliğinde de bir tedavi olarak düşünülmelidir. 

Proloterapi sonrası ağrı

Proloterapi sonrası ağrı, tedavi alanında meydana gelen doğal bir inflamatuar sürecin sonucu olarak ortaya çıkar. İyileşme süreci devam ettikçe, bu ağrı ve rahatsızlık genellikle azalır. Proloterapi sonrası ağrıyı yönetmek için aşağıdaki önerilere uyabilirsiniz:

  1. Doktorunuzun reçete ettiği ağrı kesiciler: İşlem sonrası ağrıyı hafifletmek için doktorunuzun reçete ettiği ağrı kesicileri kullanın. Bu ilaçlar, önerilen dozda ve süre boyunca kullanılmalıdır.

  2. Soğuk kompres uygulaması: İlk 24-48 saat içinde, tedavi edilen bölgeye soğuk kompres uygulayarak ağrı ve şişliği azaltmaya yardımcı olabilirsiniz. Bölgeye 15-20 dakika süreyle buz torbası veya soğuk bir havlu yerleştirin ve bu işlemi birkaç saatte bir tekrarlayın.

  3. Sıcak kompres uygulaması: İlk 48 saat geçtikten sonra, sıcak kompres uygulaması ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Sıcak bir havlu veya ısıtma pedi kullanarak, tedavi edilen bölgeye 15-20 dakika süreyle uygulayın. Bu işlemi günde birkaç kez tekrarlayabilirsiniz.

  4. Fiziksel aktiviteleri kademeli olarak artırın: Proloterapi sonrası ağrı yönetimi, aktivitelerinize yavaş ve kontrollü bir şekilde dönmenizi gerektirir. Hızlı bir şekilde normal aktivitelere dönmeniz ağrının süresini ve şiddetini artırabilir.

  5. Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Doktorunuz, proloterapi sonrası ağrı yönetimi için fizik tedavi ve rehabilitasyon programı önerebilir. Bu programlar, esnekliği ve kuvveti artırmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Proloterapi sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Proloterapi sonrası, hastaların tedavinin başarısı ve hızlı bir iyileşme süreci için dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. İşte proloterapi sonrası dikkat etmeniz gerekenler:

  1. İyileşme süresine uygun dinlenme: İşlem sonrasında, doktorunuzun önerdiği süre boyunca dinlenmek önemlidir. Bu süre genellikle birkaç gün ila bir hafta arasında değişir.

  2. Ağrı kesiciler: Proloterapi sonrasında hafif ağrı ve rahatsızlık hissedebilirsiniz. Doktorunuzun reçete ettiği ağrı kesicileri kullanarak bu ağrıyı yönetebilirsiniz. Ağrı kesicileri, doktorunuzun önerdiği şekilde ve süre boyunca kullanın.

  3. Anti-inflamatuar ilaçlardan kaçının: Proloterapi, vücudun doğal inflamatuar süreçlerini kullanarak iyileşmeyi teşvik eder. Bu nedenle, işlem sonrası anti-inflamatuar ilaçlar kullanmaktan kaçınmak önemlidir. Eğer ağrı kesici ihtiyacı duyarsanız, doktorunuzun önerdiği ağrı kesici ilaçları kullanın.

  4. Sıcak ve soğuk kompres uygulaması: İşlem sonrasında şişlik ve rahatsızlık oluşması normaldir. Sıcak ve soğuk kompresler, ağrıyı ve şişliği azaltmaya yardımcı olabilir. Doktorunuzun önerilerine göre, sıcak ve soğuk kompres uygulamalarını düzenli olarak yapın.

  5. Fiziksel aktiviteleri kademeli olarak artırın: Proloterapi sonrası, doktorunuzun önerdiği süre boyunca ağır fiziksel aktivitelerden kaçının. Kademeli olarak normal aktivitelerinize geri dönün ve doktorunuzun önerilerini takip edin.

  6. Fizik tedavi ve rehabilitasyon: Proloterapi sonrası, doktorunuz fizik tedavi ve rehabilitasyon programı önerebilir. Bu programlar, esnekliği ve kuvveti artırmaya ve eklem fonksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olabilir.

  7. Doktor kontrolü: İşlem sonrası iyileşme sürecini değerlendirmek ve ek tedavi gerekip gerekmediğini belirlemek için doktorunuzla düzenli olarak görüşün.

Unutmayın ki her hastanın durumu ve tedavi süreci farklıdır. İyileşme süreci boyunca doktorunuzun önerilerini yakından takip edin ve herhangi bir sorun veya endişeniz olduğunda doktorunuzla iletişime geçin.

Daha Fazla Bilgi İçin Güvenilir Kaynaklar:

  1. Amerikan Osteopatik Derneği (AOA): https://osteopathic.org/
  2. Amerikan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Akademisi (AAPM&R): https://www.aapmr.org/
  3. Proloterapi ve Rejeneratif Tıp Enstitüsü: https://www.prolonews.com/
  4. WebMD - Proloterapi: https://www.webmd.com/pain-management/prolotherapy#1
  5. Mayo Clinic - Proloterapi: https://www.mayoclinic.org/tests-procedures/prolotherapy/about/pac-20384716

 

 

Selektif (seçici) sinir kökü blok prosedüründe, omurilikten çıkan spesifik bir sinir köküne küçük miktarda steroid ve uyuşturucu ilaç enjeksiyonudur. Servikal (boyun), torasik (göğüs) ve lomber (bel) bölgelerinde yapılabilir. Bu enjeksiyon, doktorun hangi sinir kökü veya köklerinin tam olarak neye maruz kaldıklarını belirlemesine olanak tanır. Selektif sinir kökü blok prosedürü, enjekte edilen ilaçlara bağlı olarak tanısal bir test (hangi sinirin dahil olduğunu bulma) veya tedavi amaçlı(ağrıyı azaltan) olabilir.
 

Daha Fazla Bilgi İçin Güvenilir Kaynaklar:

  1. Amerikan Ortopedi Cerrahları Akademisi (AAOS): https://www.aaos.org/
  2. Amerikan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Akademisi (AAPM&R): https://www.aapmr.org/
  3. Spine-Health: Selektif Sinir Kökü Blokajı: https://www.spine-health.com/treatment/injections/selective-nerve-root-blocks-snrb-and-facet-joint-injections
  4. WebMD: Selektif Sinir Kökü Blokajı: https://www.webmd.com/back-pain/guide/nerve-blocks#1
  5. Mayo Clinic - Sinir Blokajları: https://www.mayoclinic.org/tests-procedures/nerve-blocks/about/pac-20393879

Epidural steroid enjeksiyonları birçok bel ve bacak ağrısı için yaygın bir tedavi seçeneğidir. 1952 yılından beri bel çevresi sorunları için kullanılmaktadırlar ve halen siyatik ve bel ağrısının cerrahi dışı tedavisinin ayrılmaz bir parçasıdırlar. 

 

Faset sendromundan veya omurga artritinden kaynaklanan kronik, yönetilemeyen ağrı ile yaşıyorsanız, bu terapötik yaklaşımlar hem hızlı sonuç vermesi (3-5gün) hem de uzun vadeli (3-6ay) rahatlama sağlayabilmektedir.