Sayfa İçindekiler
ToggleOmurgamızda her bir omur kemiği arasında bulunan disk yapıları, adeta bir amortisör gibi görev yapar. Bu disklerin iç kısmı yumuşak ve jölemsi bir yapıdadır. Zamanla yaşlanma, yanlış yüklenmeler, genetik yatkınlık ya da ani zorlanmalar nedeniyle bu jölemsi içerik dışa doğru taşabilir ve omurilikten çıkan sinir köklerine baskı yapmaya başlar. İşte bu duruma bel fıtığı (lomber disk hernisi) diyoruz.
Sinir köküne olan bu baskı, fıtığın bulunduğu seviyeye ve sinirin görev yaptığı alana göre farklı belirtiler ortaya çıkarır. Örneğin, L5 siniri sıkıştığında başparmağa kadar yayılan bir ağrı olurken, S1 siniri etkilendiğinde topukta uyuşma veya ayakta güç kaybı görülebilir.
📌 Unutmayın: Ağrı, uyuşma ya da kas güçsüzlüğü sadece fıtığın büyüklüğüyle değil, sinirle olan teması ve iltihabi reaksiyonla da ilgilidir.
Bel fıtığı ağrısı her hastada farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Ancak sıklıkla şu şikayetlerle karşımıza çıkar:
Özellikle otururken veya eğilirken artar.
Sabahları tutulma ve sertlik olabilir.
Ağrı bazen sırta doğru yayılır.
Kalçadan başlayarak uyluk, diz altı ve ayak parmaklarına kadar inen, çizgi şeklinde bir ağrı.
Bazen sızlama, elektrik çarpması gibi tanımlanır.
Özellikle uzun süre oturma veya ayakta kalma sonrasında artar.
Ayakta ya da bacakta “iğnelenme”, hissizlik olabilir.
Ayakkabı giymekte zorlanma, yer tutmama hissiyle kendini gösterir.
Merdiven çıkarken zorlanma, ayağın takılması, parmak ucunda veya topukta yürüyememe gibi belirtiler kas kuvveti kaybına işaret eder.
Bu şikâyetlerin nedeni, sinir kökü üzerindeki baskı ve bu baskıya bağlı gelişen iltihabi reaksiyonlardır. Her sinir kökü vücudun farklı bir bölgesini kontrol ettiği için, fıtığın yerine göre şikayetler de değişkenlik gösterir.
Her bel ağrısı acil bir durum değildir. Ancak bazı belirtiler, sinir hasarının ilerlediğini ve bir an önce değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Bu uyarı işaretlerini ihmal etmek, kalıcı sinir hasarına ve fonksiyon kaybına yol açabilir.
Dikkat edilmesi gereken ciddi belirtiler şunlardır:
Ayakta durmakta zorlanma
Merdiven çıkarken bacağın boşalması
Parmak ucunda veya topukta yürüyememe
Ayakta takılma, ayakkabı sürükleme (foot drop)
Ani idrar kaçırma ya da yapamama
Tuvalete yetişememe, büyük abdestte tutamama
Alt bacak ve genital bölgede uyuşma (sadel saddle anestezisi)
Dinlenmekle geçmeyen ağrı
Uykudan uyandıran zonklayıcı karakterde ağrılar
Ağrı kesicilere yanıt vermeyen tablo
Bu belirtiler varsa, sadece fıtık değil, omurilikte ciddi bir bası, hatta cauda equina sendromu gibi acil müdahale gerektiren tablolar da düşünülmelidir. Bu tür durumlarda gecikmeden girişimsel radyoloji veya nöroşirurji uzmanına başvurmak gerekir.
Bel fıtığı tedavisinde amaç, sinir üzerindeki baskıyı azaltmak ve ağrıyı kontrol altına almak. Ancak herkes için aynı tedavi yöntemi uygun değildir. Belirtilerin tipi ve şiddeti tedavi planını belirler.
İstirahat, sıcak-soğuk uygulama, ilaç tedavisi
Fizik tedavi ve egzersiz programları
Girişimsel enjeksiyonlar (epidural enjeksiyonlar, sinir kökü blokajları)
Ağrının şiddetine göre ozon veya radyofrekans uygulamaları
Disk içine yönelik lazer tedavileri
Girişimsel disk dekompresyon işlemleri
Bazı durumlarda cerrahi gerekebilir (ancak bu durum hastaların küçük bir yüzdesini oluşturur)
Girişimsel radyoloji bu aşamada devreye girer. Görüntüleme eşliğinde, nokta atışıyla yapılan enjeksiyonlar sayesinde sinir basısı hedef alınır, gereksiz sistemik ilaçlar ve cerrahiden kaçınılır.
Girişimsel radyoloji, bel fıtığına bağlı sinir sıkışmalarını tedavi etmede etkili ve ameliyatsız çözümler sunar. Bu işlemler, görüntüleme (skopi ya da tomografi) eşliğinde, sinir kökü veya diskin olduğu hedef bölgeye nokta atış enjeksiyonlar yapılmasını sağlar.
Ağrıya neden olan sinir üzerindeki basıyı ve iltihabi reaksiyonu azaltarak hem ağrıyı kontrol altına alır hem de iyileşme sürecini hızlandırır.
Transforaminal Epidural Enjeksiyonlar: Sinir kökü çevresine doğrudan yapılan steroid ve lokal anestezik enjeksiyonu. Ağrının nedenine doğrudan müdahale eder.
Selektif Sinir Kökü Blokajı: Tanısal ve tedavi edici amaçla kullanılır. Hangi sinirin ağrıya neden olduğunu saptar ve onu geçici olarak devre dışı bırakır.
Disk İçi Ozon veya Lazer Uygulamaları: Diskin iç kısmına özel iğnelerle girilerek yapılan bu tedaviler diskin hacmini küçültür, basıyı azaltır.
Radyofrekans Ablasyon: Ağrıyı ileten sinirlerin düşük ısıda kontrollü olarak devre dışı bırakılması işlemidir. Özellikle kronik vakalarda etkilidir.
Tüm işlemler ayaktan, hastane yatışı gerektirmeden, steril ve konforlu bir ortamda gerçekleştirilir. Genellikle 20-30 dakika sürer, işlem sonrası hasta birkaç saat içinde normal hayatına dönebilir.
1986 yılında Elbistan’da doğmuştur. 2010 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2015 yılında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Radyoloji ihtisasını aldı. 2015-2017 yılları arasında Tatvan Devlet Hastanesinde zorunlu hizmetini yapmıştır. 2018 yılından itibaren İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Girişimsel Radyoloji alanında çalışmaktadır.
Girişimsel radyolojinin hassasiyetini kullanarak, hastalarımı ameliyatsız, etkili ve bireye özel çözümlerle sağlığına kavuşturmak için her gün daha iyisini yapmaya çalışıyorum.
Randevu Alın
Telefon: 0232 398 3700 İç Hat: 55387
İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği
Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK
İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği
0232 398 3700 – İç Hat:55387
info@doktoragri.com